Kitabın Önsözünde Gerger şunları söylüyor:"İnsanlık tarihi yazı ile başlar kitapla devam eder. Tarih boyunca son ve ekmel din olan İslam kadar kitaba / kütüphaneye ilme ve alimlere değer veren başka bir din yoktur. İslam medeniyeti tarihine bakıldığında "yeryüzünün yüzakı" olan müslümanların sayısız Kütüphaneler'le dünyaya imar edip insanlığa hizmet ettikleri görülür! İslam Medeniyeti bir kitap medeniyetidir.
Osmanlı'dan günümüze intikal eden en önemli miras kütüphanelerdir... Kütüphaneler; birer ilim sanat ve kültür merkezidir. Osmanlı İslam Devletine asırlarca başkentlik yapmış olan "güzel İstanbul"umuzu süsleyen en önemli mimari yapılar ilim hazinesi kütüphanelerdir. Çoğu vakıf eseri olan yüzbinlerce paha biçilmez "Yazma ve Matbu eseri bünyesinde barındırın "ecdad yadigârı" bu ilim hazinelerimizi daha yakından tanımamız gerekir!
İstanbul Kütüphaneleri nerede ve ne durumda? Bu kütüphanelerimizde ne tür ve ne kadar kitap var? Bu kitapların; katalogları yapılabilmiş bibliyografik künyeleri çıkarılarak bilgisayara kaydedilebilmiş midir? Devletin kütüphanelere ayırdığı mali kaynak (pay) yeterli mi? Kitap okurları araştırmacı ve ilim adamları kütüphanelerimizden yeterince istifade edebiliyor mi? İstediği esere kolay ve çabucak ulaşabiliyor mu? Kütüphanelerimizin personel sayısı ve güvenlik tedbirleri yeterli mi? Devlet ve toplum olarak kitaba/kütüphaneye gerekli önemi veriyor muyuz? Yeterince okuyor muyuz? Kitap okuma oranı ve ilmi araştırma açısından neden Batının gerisindeyiz? Yeniden kitaba ilme ve araştırmaya nasıl dönebiliriz? Bu konuda aileye devlete topluma ve kütüphanecilere düşen görevler nelerdir? Kütüphanelerimiz yeniden nasıl ihya edilebilir?
Sosyal ve ekonomik problemlerimizin çözülmesi güçlü bilgili ve ileri bir Türkiye'nin yeniden kurulmasında kütüphaneler nasıl rol oynayabilir? Bu konuda; ömrünü kitaba veren yıllarca kütüphanecilik yapmış değerli kütüphane yöneticilerimizin görüşleri tavsiyeleri nelerdir?
Dünden bugüne arşivciliğimiz ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi ne durumda?
İşte bu ve benzeri daha birçok sorunun cevabını bu kitabımızda bulacaksınız.
Kitap ve kütüphane dendiğinde ilk akla gelen isimlerden ömrünü kitaba vermiş Fatihteki Millet Kütüphanesi'nin kurucusu Hafız-ı Kütüb / kitabiyyat bilgini Ali Emîri Efendi'nin meşhur şiirinden bazı mısraları hep birlikte zevkle okuyalım.
"Sîne-i şevkimde bir hırz-i mübînimdir kitâb
Dîde-i endîşede nûr-i yakînimdir kitâb
Hikmet anda ma'rifet anda hakikat andadır
Hâsılı sermâye-i dünyâ vü dînimdir kitâb
Hâlik'a hamd u senâ ol sun Emîrî rûz ü şeb
Kurratülayn-i hayâtım hemnişînimdir kitâb"