"Kana bulanmış bir dünyanın cehennemindeydi insanlık. Bedenime akacak kurşunlar dostlarımı parçalara bölmüştü. Sevgiyi esaret sanan zihniyetin çocukları tarafından vurulmuştuk. Kadının tek kurtuluşu olan direnişine sıkılmıştı kurşunlar. Kadına benzeyen her yaratık erkeğine itaat etmeliydi. (...) Sev sevme; doğur doğurma; kapan açıl; demokrat ol muhafazakâr davran... Erkeğin karakterine göre davranması gereken canlı bir robottu erkeğin gözünde kadın..."
İnandığı değerler uğruna sevdasına arkasını dönüp giden bir kadının ve o kadına farklı duygularla ancak aynı tutkuyla bağlanmış iki adamın hikâyesi bu...
Yaşamın içinde birbirlerinden habersiz tamamen farklı düşüncelerle yoğrulmuş ayrı davalara gönül vermiş bu iki adamın hayatı kaderin bir cilvesiyle birbirine bağlanıyor ve okuyucuyu derinden sarsıyor.