Dipsiz bir deniz uçsuz bucaksız bir gökyüzü yoksa imkânsızı istemek mi aşk?
Varlığını tamamlayan yoksa eksikliği ilk kez duyumsanan bir olgu mu?
Hani öncesi olmayan ve sonrası onsuz mümkün olmayan mı?
Gönüllerde tecelli eden arsız bir duygu belki de çocuksu kaprislerle hiç kaybetmek istenmeyen...
Kaybetme ihtimali ve ulaştığında yitirme duygusu.
Zaten bu değil mi gönüllerde filizlenen bu delice duyguyu kıymetli kılan...