"...Biz emaneti göklere yere ve dağlara arz ettik. Onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar ondan korktular da onu insan yüklendi...' (Ahzab sûresi ayet.72)
Önce kalbini temizlemeye uğraş; çünkü sana farz kılınan Kalb aynası temiz olmadan Hakk sana yakın olmaz. Rabbini tanımaya çalış başka birinin dilinde değil direk Kalbin ile Kuran'ı tasdik et kökü ziyan edersen Kalbinin muhakkak dalları ile hiçbir âleme dalamaz ve Hakikati göremezsin. Bütün bedenin ve ruhunla sadece Rabb'inin sana indirdiğine sarıl. O vakit El-Vedud muhabbetini görecek ve mutluluğu yaşayacaksın. Allah Celle Celaluhu'nun sana gönderdiği bütün semavi dinlere ve kitaplarına Peygamberlerine Meleklerine Cinlerine ve âlemlere rahmet gelen Nur-ı Ahmed'e tam bir teslimiyet içinde inan muhakkak ki bunları yaparsan senin suretin Âdem bedenin ise Muhammed olur. Kalbini koru ki organların da koruma altında olsun; unutma küpün içinde ne varsa dışarıya o sızar ve kalbinde ne varsa organlarına o akar filiz verir. Allah'ı her zaman anarsan hiç kuşku etmeden bütün kalbin onun yakınlığı ile dolar ve şeytan sana köle olur. Aşk ile heva ve heveslerini hırsla dolu ruhunu bir tarafa bırak sadece Rabbin sana '...Sonra ona bir biçim verdik ve onun içine kendi ruhumuzdan üfledik. Sizin için işitme gücü gözler ve gönüller vücuda getirdi. Ne kadar da az şükredersiniz...' (Secde suresi ayet.9) âyetinde ne söylemiş ise o mânâya yönel; çünkü Cenabı Allah yalnız insanlara değil bütün yarattığı canlılara kendi hayatından hayat kendi canından canlılık vermiştir. Ruhundan üflemesi kendisinden hayat vermesi anlamındadır. Bu yüzden sokak hayvanlarına bile saygılı olun; onlar da parçamızdan bir parçadır. Yukarıdaki âyette Rabbimiz'in kendi öz Ruhunun bir parçasını bize üflediği her bir yaratılana kendi hayatından kendi canlılığından verdiği hakikatini görmekteyiz. Yani Rabbimiz bizim canlanmamız ve hayat bulmamız şuurlanmamız ve bilinçlenmemiz için düğmeye basıyor.
Biz kitabımızı bu özelliklere değinmek ve Âdem suretindeki Hakk aynasına dalmak için sizlere sunuyoruz.