100 Gün - Kim Kazandı Kim Kaybetti / 17 Aralık-30 Mart
100 Gün - Kim Kazandı Kim Kaybetti / 17 Aralık-30 Mart
    • Basım Yılı
    • Baskı
      1
    • Sayfa Sayısı
      184
    • Kağıt Türü
      Kitap Kağıdı
    • Ebat
      14 x 21
    • Dil
      Türkçe
    • Cilt Durumu
      Karton Kapak
    • ISBN-13
      9786053240556
    24,77 TL
    17,34 TL
    ÜRÜN SATIŞ DIŞI
    17-Aralık-2013 Salı sabahı... Haber kanallarında geçen alt yazıdaki önemli gözaltılar haberinin AKP hükümetini sarsacak bir operasyonun başlangıç haberi olduğunu operasyonu hazırlayanların dışında kimsenin tahmin etmesi mümkün değildi. Böylesine güçlü bir iktidarı neredeyse mahremine girecek kadar içten vurabilecek bir operasyon düşünülemezdi. Ancak öğleye doğru sıradan bir yolsuzluk operasyonu olmadığı ve işin nereye varacağı belli oldu. O sabah başlatılan operasyon hükümetin dört bakanını hatta fırsat bulunursa başbakanı bile koltuğundan edecek bir operasyondu. 2010 Referandumunda AKP-Cemaat ortaklığının ortak hedefi TSK'ydı. Ordunun vesayeti kaldırılınca devlet ele geçirilecekti. TSK halledildi. Ancak bu sefer daha büyük bir sorun çıktı. Vesayet kime geçecekti? Ne cemaatin ne de AKP'nin meşru demokratik hukuk devletine uygun bir yönetim anlayışları yoktu. Her ikisi de yargının yasamanın yürütmenin bağımsız olmasından hoşlanmıyorlardı. Demokratik kurallar içinde kuvvetler ayrılığını yok edip tek bir merkezde toplamaktan yanaydılar. Bu tek merkez yani vesayet bir kişi de olabilirdi bir cemaatte. 18-Aralık öğle saatlerinde televizyon kanallarına düşen bir haber operasyonun bir başka boyutunu işaret ediyordu. ABD Türkiye büyük elçisi Ricciardone bir gün önce başlayan operasyonu kastederek "İmparatorluğun Çöküşü" diyordu Bu seçim CHP açısından öncekilerden çok farklı bir seçim olacak. Çünkü sadece CHP seçime parti kimliğini ve geleneğini bir tarafa koyarak giriyor. Örneğin; AKP seçim öncesi yediği ciddi operasyona rağmen; "ben biraz daha laiklik vurgusu yapayım biraz daha Atatürkçü görüneyim" demiyor. MHP "ben de şu milliyetçiliğimi biraz azaltarak hatta açılım sürecine göz kırparak oylarımı artırayım" demiyor. Yine BDP "ben de biraz olsun PKK'ya yakın söylemimi APO'dan emir alır konumumu esnetip Türklerle yakın bir çizgiye gireyim" demiyor. Mecliste bulunan üç partide kendi kimlik ve görüşlerini temsil eden adaylarla seçmen karşısına çıkarken sadece CHP partinin ideolojisiyle doku uyuşmazlığı olan adaylarla seçime gidiyor. "Birçok insan yolsuzluk operasyonu nedeniyle görevinden alındı sağa sola savruldu. Bunların içinde milliyetçilerden insanlar olacaktır mesela MHP'den insanlar olduğu ortaya çıkacaktır hakimden savcıdan polisten. Ulusalcılardan insanlar olduğu ortaya çıkacaktır." şeklinde konuştu. Gülen bunu meseleyi büyük göstermek 'her yere nüfuz etmişler' algısı oluşturmak için yaptıklarını" söylüyor.
    "BEHİÇ İSTANBULLUOĞLU" - DİĞER ÜRÜNLER
    YORUM YAPIN
    Yorum Başlığı:
    Yorumunuz*:
     
    Bu ürünle ilgili bize iletmek istediğiniz her hangi bir hata mevcut ise aşağıdaki formdan gönderebilirsiniz.
    Bildirdiğiniz hata tarafımızdan düzeltilince e-posta ile bilgilendirileceksiniz.
    Hata Detayı:
    FIRSATLAR
    © 2025 KitapStore.com - Tüm Hakları Saklıdır