Bundan 7-8 yıl önce Ankara'nın Sakarya Caddesi'ndeki bir kaldırımda vatandaşlara İncil dağıtan 3 Güney Koreli ile karşılaşmıştım. Herkese gülümseyerek tebessüm ederek sessizce konuşmadan ücretsiz İncil ve CD'ler dağıtıyorlardı. Bir İncil de ben alıp teşekkür etmiştim. İncil'in son sayfasındaki adresi dikkatle inceleyince bunların ABD vatandaşı Protestan Hıristiyan olduklarını anladım. Misyonerlik yapıyorlardı. Büyük ihtimalle Türkiye'nin her tarafını gezerek İncil dağıtıyorlar belki de çok ilgilenenlere özel tanıtım da yapıyorlardı.
Benim rahatsızlık duyduğum ve tedirgin olduklarım insanlara kendi kurtuluş yollarını göstermeye ve inançlarını anlatarak taraftar toplamaya çalışan böyle samimi niyetli misyonerler değil elbette... Misyoner maskesi takarak ya da o görevle yola çıkarak gerçekte Anadolu'nun etnik ve siyasi yönlerden hassas ve netameli olan yerlerinde nüfus inanç mezhep ideoloji ve çelişki araştırmaları fitne ve nifak mayalamaları yapan gözlem sonuçlarını tasnifleyip rapor halinde geldikleri karargahlara gönderen bu ülkenin evlatlarını kendi milletine ve devletine yabancılaştırarak başımıza bazı belâlar hazırlayan ajan provokatörlerden rahatsızım. Benim meselem de kavgam da misyoner maskesi takarak ülkeme gelen bu gibilerledir.