Lilly doğduğunda hem Arap hem Yahudi'ydi. Fakat bu hayatının en büyük ikilemi olmayacaktı. Kaderin ona neler hazırladığını bilse farklı davranır mıydı acaba?
Yanında yirmi iki bavul çeyiz ile uçaktan indiğinde ayak bastığı ülkede daha önce hiç bulunmamıştı. Savaş sonrası sürekli seyahat eden bu cesur kadın kendisine son durak olarak İstanbul'u seçmişti. Çünkü on beş gün içinde tanıyıp evlenmek kararını aldığı kişi bir Türk'tü.
Güzelliği ile herkesin dönüp bakakaldığı bu "dişi kaplan" ailesini geride bırakıp yalnız başına geldiği İstanbul'da yine yalnız mı kalacaktı? Kaderine razı olmakla kararlar almak konusunda güçlü olan Lilly çoğu zaman düşünce ve tavırlarıyla herkesi karşısında bulacaktı... Onun bir başka kadın emsali yoktu...
İstanbul'un şatafatlı '60 ve '70'li yıllarında bir Yahudi ailesinin ülkesine olan bağlılığı arkadaşlıkları kardeşlikleri inançları ve aşkları... Okuduğunuzda gülecek ağlayacak ve şaşıracaksınız.