"Ben hiçbir şey yapmadım Ömer Bey" Aboddon gümüş oymalarla süslü gibi görünen ucuz bir malzemeyle kaplı termostan fincanına kahve doldurdu. "Benim hiçbir şey yapmama gerek kalmadı. Her şeyi onlar kendi kendilerine yaptılar ve bütün bunlara çocuklarının bir gece önce nerede olduğuyla ilgilenmeyerek komşularının malları çalınırken gıklarını çıkarmayarak kendilerinden başka herkesin başına gelen tüm olumsuzluklara gözlerini yumarak hatta arabalarının motor yağlarını kanalizasyonlara dökerek neden oldular. İşte bu yüzden sevgili meclis üyesi benim savaş ve kargaşa yaratmama gerek yok. Ben zaten işimi insanların her ne kadar küçük de olsa bazı şeyleri düzeltmek için onların en ufak bir çaba bile göstermedikleri yerlerde layıkıyla yapmış oluyorum. Benim tek yaptığım bu ve benim yaptığım bir suçsa eğer tüm insanların benden önce kodesi boylaması adaletin var olduğu anlamına gelecektir. Ama sizin de bildiğiniz üzere adalet tek dişi kalmış bir canavarın ağzında çiğnediği sakızdan farksızdır ve gerçekte isimden başka bir şey değildir. Herhangi bir örnek vermem gerekmez bunu herkes görür fakat hiç kimse sakız çiğneyemediğini söyleyemez..."