Anne sıcaklığı baba emniyeti olmayan bir dünyada ayakta kalmaya çalışan kırılganlık abidesiydi Duygu. Üç yoldaşı vardı onu taşıyan. "Develerim" derdi onlara. O develer ki İstanbul'un en arızalı tipleriydi. Her ne kadar bela makinesi olsalar da Duygu için tek bir gerçek vardı;
"Bekir candı Ali kandı Sedat aşktı."
Ve hayat onlar için bir duadan ibaretti. İyiyim...iyiyiz... biz hep iyi oluruz.
Güçlü olmayı en zorlu yollarda öğrenmiş dev bir çınardı Sedat. Hayatta yorulmuş aşktan çoktan vazgeçmişti.
Yüreğini ördüğü çelik duvarlar arasına saklamış acımasız bir adamdı o. Acılarla atılmış düğümlerin arasında
filiz verebilir miydi aşk? Meleği şeytana döndürüp şeytanın ruhunu ele geçirebilir miydi aşk?