Her iki cinsiyetin beyin yapıları arasında birçok anatomik fizyolojik ve nörokimyasal farklılıklar bulunmaktadır. Aslında yüzyıllardır kadınlar ve erkekler arasında süregelen birçok anlaşmazlık ve tartışmanın nedenleri altında da bu farklar yatmaktadır. Durum böyle olunca her iki cinsiyetin birbirlerini kendi bakış açısı üzerinden değerlendirmeye ve yargılamaya çalışması kaçınılmaz oluyor. Aslında birbirimizi yeterince iyi tanırsak ortada bir problem olmadığını göreceksiniz. Tek sorun birbirimizi tanımıyor olmamızdan kaynaklanmaktadır. O zaman tüm bu sorunları tek tek ele alarak birbirimizi tanımaya başlayalım.
İlişkide seçici kimdir? Kadınlar ve erkekler arasında ilişkiyi kimin belirlediği gerçekten ilginç bir tartışma konusudur. Kızlar mı erkeklerin peşinden koşar yoksa erkekler mi kızların peşinden? Aslına bakarsan sevgili okuyucu hem kadın hem de erkeklerin çoğu bir ilişkide kadının seçici olduğunda hem fikirdir. Ama hala inatla buna karşı çıkan az da olsa belirli bir erkek kesim bulunmaktadır. Yazının okumakta olduğunuz bu kısmı tümüyle bu arkadaşlar için yazılmıştır. İnsanları değerlendirmede kültürel etkiler oldukça önemlidir. Ayrıca insan beyninin diğer canlılara göre çok daha karmaşık bir yapıda olması nedeniyle daha basit canlılar üzerinden incelememize başlarsak konu daha anlaşılır olabilir.
Dans eden şarkı söyleyen süslü erkekler aranıyor...
Eğer insan merkezli bir bakış açısından kurtulup doğaya ve başka canlıların yaşamlarına şöyle bir göz atabilirseniz karşınıza çıkan örüntü karşısında hayretlere düşebilirsiniz. Örneğin sirke sineği ile bu gözleme başlayabiliriz. Meyve sineği (Drosofila) olarak da bilinen bu canlı sadece 2-3 milimetre büyüklüğündedir ve genetik camiasında oldukça haklı bir üne sahiptir. Zira çok hızlı ve kolay üretilebildiğinden ve genetik yapısı oldukça kolay incelenebildiğinden hakkında yüzlerce makale bulunmaktadır.