Başlarken düşmeyeceğinizi düşünürsünüz hâlbuki her şey sizin aleyhinizedir ve hiçbir şey istediğiniz gibi gitmiyordur. Seçim yapma hakkınız elinizden alınmıştır tıpkı hayalleriniz duygularınız ve düşünceleriniz gibi.
Kendinizi bir fırtınada hissedersiniz ve fırtınanın geçmesi için eğilmekten itaat etmekten başka çareniz yok gibidir. Bütün vücudunuza giren kumlara aldırmadan ilerler kendi kaderinizin rehberi olduğunuza inanırsınız.
Bir gazeteciydim hayalleri olan ve hayallerine rağmen gücü olmayan bir gazeteci. Güçsüzdüm çoğu gazete patronu sömürge kuruyordu düşüncelerimde çoğu despot egoist bir lider gibi davranıyordu düşlerime ve anlamsızca ayaklarıma taparcasına yürümek istiyordum. Biliyordum fırtınadan çıktıktan sonra ne fırtına eski fırtına olacaktı ne de ben güçsüzlüğüyle dalga geçilen o eski gazeteci olacaktım