Zaman cahiliye zamanıydı. Asır karanlık çağların karanlık günlerine şahitlik ediyordu. İnsanlık açık bir hüsrandaydı.
Ve rab gönderdi elçisini. Ki kulları karanlıklardan aydınlığa bataklıklardan huzura ersinler diye.
O geldi ve nura gark oldu alem. O geldi kirlenen asra rahmet yağmurları gibi sağanak sağanak bereket indi.
Alemler şahitti o elçiye ve onun elinde yıldızlaşan sahabelerine.
O kutlu nebinin ilmek ilmek dokuduğu yüreklerdi ashap. Her biri onun için dünyalara bedel. Mümin olmayı teslim olmayı kul olmayı işledi nakış nakış dimağlarına. Sevdi onları. Rahmet diledi onlar için. Dualar eyledi.
Ve onlar da hakkını verdiler onun ashabı olmanın. Sabrettiler fedakarlık ettiler imanla şereflendiler. Onu her şeyden aziz bildiler. canlarından öte her şeyden öte sevdiler. Yeryüzünün yürüyen yıldızları oldular.
Ve Rab buyurdu sonra:''Ben onlardan razıyım.''
İşte Ahmed Şahin'in kaleminden iman fedaileri saadet asrının kutlu erleri... Yeniden soluklanmak yeniden nasıl iman edilire şahitlik etmek için onları tanımaya ne çok ihtiyacımız var.