Nesli iyi bir şekilde yetiştirme devası insanî vazifelerimizin doruk noktasını teşkil eder. Terbiye ettiğimiz neslin geçmişini ayrıntılarıyla birlikte bilmeden ecdadının hayatından çevre özelliklerine kadar pek çok husus kavramadan sağlıklı bir eğitim görevi yapılamaz. Eğitimcilik metodu ne derecede ilerlemiş olursa olsun aile kökenlerine bağlılık esas ilkedir. Her tarihi geçmişin temelinde her zaman bir nesep gerçeği vardır. Tarihten bu manayı anladığımız ve kasdettiğimizde onu her insan toplumu için kesin ve vazgeçilmez bir hüküm bir unsur olarak buluruz. Öyleki onsuz geçen zamanlar boyunca ne şuur olur ne toplum kişilik kazanır ne de o toplumun uyanık kalmasını sağlayacak bir kültür birikimi oluşabilir. O halde ortaya çıkan sonuç şu olur: İnsanları unutkanlıktan ancak tarih korur.