Babam merhum A. Ragıp Akyavaş'ın külliyatının ilk iki eseri olan Âsitâne ve Tarih Meşheri'nden sonra yayına hazırladığım Üstad-ı Hayat (Tarih Bahisleri) vaktiyle çeşitli gazetelerde neşredilen yazıların mevzularına göre toplanarak bir araya getirilmesiyle iki ciltlik bir kitap haline gelmiştir. Sahibi hayatta olmayan böyle bir eser üzerinde çalışmanın mesuliyetini manevî güçlüklerini erbabı ve muhterem okuyucu elbette takdir edeceklerdir.
Babamın tabiriyle "Saçım değirmende ağartmamış bir hoca" olan tarih hakikaten bir hayat üstadıdır. Tarih şuurundan mahrum kalan geçmişini bilmeyen milletler geleceklerini nasıl inşa edebilirler? Hele cihanın en muhteşem devleti olan Osmanlı Devletini ve Osmanlıyı Türk milletini tanımamak geleceğin inşası bakımından hattâ tehlikeli olmaz mı?
Her şeyden evvel hürriyet isteyen tarih yanılmaz bir hüküm verici ve yanılmaz bir yol göstericidir. Tarih derstir ibrettir müthiş bir tecrübedir. Devletlerin başında olanlardan dağ başlarındaki çobanlara kadar herkes bu derse bu muhakemeye ve bu tecrübeye ihtiyaç duymalıdır.
19. asrın büyük tarihçisi hukukçusu âlimi mütefekkiri ve devlet adamı Ahmed Cevdet Paşa gibi söylersek tarih bilmeyen insan pusuladan anlamayan kaptana benzer. Her ikisinde de karaya oturma tehlikesi vardır.
Prof. Dr. Beynun Akyavaş