"Aşk perdenin arkasına saklanmış güçlü bir ışıktır. Perdeyi çekince gözlerin kamaşır."
Bir yanda platonik bir âşık diğer yanda aşkı arayan bir kız!
Betül asla aşık olamayacağını düşünüyordu. Beklenmedik bir zamanda Tolga ile yakınlaşmaları kalbinin ona oynadığı en büyük oyundu. Hayatının oyununu düğün günü bozarak gözlerindeki perdeyi kaldırır.
Burak dört senedir içinde büyüttüğü aşkını usulca yüreğinde yaşamış hiç kimsenin bilmesine izin vermemiştir. Sevdiği kişinin hayatını değiştiren patronunun biricik kız kardeşi olması birçok açıdan sorundur.
Yıllardır ağabeylik yaptığı kıza böyle güzel duygular besleyebilir mi?
Ona dokunmadan bu kadar güçlü karşılıksız sevebilir mi?
Aşk platonik olmaktan çıkıp sevdiğini haykırabilecek midir?