Kimsenin fikrini ödünç almadan kendi yaşam kaynağından su içen Bülent Gündoğan'ın kelimelerle konuşma şeklinin ve de iç görülerinin fazlasıyla dolu olduğuna tanık olacaksınız. Çünkü tanık olmak sayesinde insan zihninin bir fotoğraf makinesi gibi hayatın tam orta yerinden sabit bir duruşla çektiği bir fotoğraf karesi bin kelimeye bedeldi...
''İnsanlar kıyıcıydılar kitaplara kaçtım'' diyen Cemil Meriç gibi sığınacağınız bir limanda kalemin ırgatı olmuş bir yüreğin içinize yayacağı enerji dalgasıdır Islak Mavi...
0; kendi yolunu aramak zorunda olan ve kendi yolunu el yordamıyla bulmak gerektiğine inanan denizin çağırdığı bir zamanda yağ tenekesinden yaptığı kovayla Haliç'i boşaltmak için akşama kadar su taşıyan münzevi bir delidir...umudu yeni aşklar yeşertmek taşıma suyuyla oluşturduğu vahasında.