"Ş"nin yazarı Ahmet Çağlayan'ın yeni romanı: "Ölüm Benden Üç Yaş Büyük"
Hastayım abi bilmiyorsun sen. Hastalığımın sebebini sırf senin sözlünle evlendiğim için diye düşünüyordum son günlere kadar. Sadece o değil her şey çok kirlendi artık. "Ne halt etmeye yaşıyorsunuz?" diye sorarsan sanırım onu kimse bilmiyor. Doğrusu ben de bilmiyorum. Yaşayanlar ölümü çok abartıyorlar. Oysaki yaşam dedikleri şey yalnızca uzun bir oyalanma sürecidir. Sen buralarda fazla oyalanmadan gittin hepsi o kadar. Hasta oluğum için bunları anlattığımı düşünme. Siz ölüler de yaşamı gözünüzde büyütüyor olabilirsiniz. Ayrıca ben hastayım diye sakın üzülme. Alışıyorum ben her şeye. Çok garip bir yer burası. Büyük bir mutluluk içerisinde kanseri yendiğini söyleyen insanları görüyorum. Çoğunluğu yaşlı sayılır. Ölümsüzlüğü keşfetmiş gibi haykıracaklar neredeyse. Oysa ölüm anını kısa bir süreliğine ertelediklerini düşünmek istemiyorlar. Yolun sonunu görmek huzursuz ediyor insanları. Ölülerin nasıl vakit geçirdiklerini bilmiyorum ama biz vaktimizin büyük bölümünü sevgisiz geçiriyoruz burada. Dedim ya garip bir yer burası. Çok güzel bir kadın kendisine âşık olan erkeklerin sonraki yaşamlarını büyük oranda tayin ediyor mesela. Bir erkek aşkına karşılık bulursa evlenerek bir ömür memur hayatı yaşamaya başlıyor. Aynı kadına âşık olup da reddedilen diğer erkekler ise yetenekleri ölçüsünde şair yazar müzisyen ressam dindar ya da devrimci oluyorlar...