İmân marifet aşk muhabbet seyr û sülük tecellî keşfve keramet gibi manevî konularda aklın idrâk kuvvetini yetersiz görür. Kalbe hitap eden bu mefhûmların ancak mânâ âleminden gelen bir cazibeyle anlaşılabileceğini ifâde eder. Binâenaleyh; cedel mugalata kuvve-i derrâke bürhân delil kıyas gibi aklî isti'dâtlar ile hakîkate dair bilgiler elde edilemez. Manevî menzilleri
katetmek için aşk û muhabbetle bir mürşide bağlanmanın gerekliliğini vurgulayan Melâ hakîkî tevhîde ancak böyle varılacağını ifâde eder. Arif meyfûruşun elinden mey içip aklından vazgeçmediği müddetçe velayet sırlarına vâkıf olamaz. Mârifetullah'a varmak isteyen kişinin ilk yapması gereken bir mürşid-i kâmil'in rahle-i tedrîsine varmak ve orada muğbeçelerin elinden
vahdet şarabını içmektir.
Hacet niye cana yede beyda bi deranîn İnkara di dîn da nebit i'caz-i çi hacet
Ey cân! Yed-i beyzâ'yı çıkartmaya ne hacet! Dinde inkâr yoksa eğer mucizeye ne hacet