İtalyan psikiyatr Eugenio Borgna Melankoli adlı kitabını klinik melankolinin semptomlarından ziyade yapısal olgularını psikolojik ve insani yönleriyle oldukları gibi ortaya koyma projesi olarak tanımlıyor. Yazar bu çalışmasında depresyonu ve melankoliyi klinik bir gerçeklik olarak ele almaktansa psikopatolojik ve antropolojik yönlerine odaklı bir söylem oluşturuyor. Melankoliyi yaşama şekillerini bir yandan hastaların öznel deneyimlerinden bir yandan da felsefi ve edebi metinlerden dönüşümlü olarak aktarıyor. Psikoterapinin ve psikiyatrinin temellerine ilişkin söylem ancak basmakalıpları ve ideolojileri kırarsa ve ancak fenomenoloji ve felsefeyle: felsefi düşünce ve özellikle de (Heideggerci) varoluşsal düşünceyle cüretkâr bir şekilde yüzleşirse anlamlı olur.