Saf kötülüğün yaklaşmakta olduğunu hisseden Nur karşılaşacakları günü bekleyerek yaşayamayacağını anladı. Kötülükten önce davranıp ona ulaşmaya ve onunla savaşmaya karar verdi. Kuzeni can dostu sırdaşı Damla'nın yardım edebilecek en uygun kişi olduğunu biliyordu.
Hakkında Nur dışında kimsenin fazla şey bilmediği karanlık biri olan Damla kötülüğün kendini gösterme yöntemlerine karşı ilgiliydi hep. Bu yüzdendi satanist oluşu ve seri katillere duyduğu hayranlık. Son gözdesinin sosyal medyadan haberlerini takip ettiği baltalı katliamı gerçekleştiren meçhul katil olması ve ona karşı beslediği aşk bu yüzdendi.
Şeytanı bulmak amacıyla koyuldukları yolda kötü bir haber bekliyordu kuzenleri. Aradıkları saf kötülük şeytan değildi. Tanrıdan hemen önce şeytandan ise çok sonra var olmuş bir şeydi. Elçi; tanrı şeytan saf kötülük ve baltalı katil hakkında çok sayıda haber getirmişti onlara.
Mehmet Yılmaz "ŞEYTANIN ELÇİSİ" adlı ilk kitabında öyküsünü anlattığı yolculuğun aynı zamanda dinler tarihine kısa bir yolculuk olmasını sağlamaya çalışıyor.