Bir Osmanlı Subayının aşk cesaret ve heyecan dolu bir temmuz sıcağında Manastır'da doğruyu bulma çabasını anlatan gizemli bir hikâye...
"....Oyun karmaşıklaştıkça hakimiyet zorlaşıyor bu oyun nerede bitecek acaba? Artık Manastır iyice ısınmaya başladı her yanı alev sarmış cayır cayır yanıyor! Atalarımızın fethettiği topraklar birer birer imparatorluktan ayrılırkenonları bir arada tutmak artık olanaksız... Asırlardır savaşlardan yorgun düşmüş bu millet acaba ne zaman mutlu yılları görecek? Plan değişti artık olaylar kontrolden çıktı. Ateşin geldiği yeri ve olacakları görebiliyorum... Bazen içinizden bir ses gitme vaktinin artık geldiğini söyler size. Pişmanlık duymamak için ona kulak vermelisiniz... Kaybetmek kelimesi belki kulağa hoş gelmeyebilir. Kazanmayı umarken kaybetmeyi kim ister? Bir mücadele içindeysen ya kazanır ya kaybeder ya da kaçarsın. Bu artık bir kısmet meselesidir..."