Bilim ve düşün insanı Alâeddin Şenel bu yapıtında "ahlak" kavramını tarihsel sınıfsal ve siyasi boyutlarıyla inceliyor tarih boyunca geliştirilmiş ahlak kuramlarını karşılıklı olarak ele alıyor:
"Egemen düzen 'çıkarlar' ile 'inançlar' birleştirilerek oluşturulan 'halkın inançlarına saygı' zırhıyla korunabilmekte. Öyleyse bu karton zırh parçalanmalı. Saygı her türlü maddesel ve simgesel putlara aşkın öznelere değil gerçek insan öznelerine gösterilmeli ve karşılıklı olmalı; ötekiler tapınmadır. Tapınma ise 'özgür insanı' tam da 'gönüllü kulluk' konumuna düşürür."
"Bu çalışmada sınıflı toplumun kuruluşuyla birlikte çıkarları uzlaşmaz sınıfları bir arada tutup denetlemede devletin baskı aygıtlarının yetmeyeceği (Althusserci) görüşüne katılınmakta. Onu destekleme yolunda ikna gücünün "dinsel ideoloji" biçiminde kuruluşu Sümer/Babil yaratılış mitosuna dayanılarak gösterilmekte: Dinin ahlak ile özdeşleştirilişi efendi-köle üretim ilişkilerinden esinle Tanrı-kul eşitsizlikçi ilişki kalıbının dökülüşü; inanç üretenler-inanç tüketenler yaşlı-genç kuşaklar çalıştırılanlar-çalışanlar yönetenler-yönetilenler hatta erkek-kadın ilişkilerinin bu eşitsizlikçi kalıptan çıkarılarak yeniden üretilişi sergilenmekte. Dinin çıkışındaki koruyucu kent tanrısına inanç (kenttanrıcılık) biçimiyle başlanıp çoktanrıcılık biçimlerinden geçirilip tektanrıcılığa getirilişi boyunca hep 'kul insan' anlayışını sürdürme işlevine yaradığı ileri sürülmekte. Açıklamalar yaratılışçı kul insan anlayışına karşı varoluşçu özgür insan değerlerine dayanılarak yapılan yorumlarla yürütülmekte."