"Tapılan Suaviler'den sövülen Suaviler daha çoktur. Bu Suaviler lafa ve yazıya muhtaçtır. Yazısız lafsız ayakta duran bir tek Suavi vardır ki İstanbul'da ilk sivil ihtilalin ilk şehidi olan Suavi'dir. Bu ölümün tek mükâfatı dört sayıdır: 3495.
Suavi'nin bir asker şehidi gibi resmini Askerî Müze'nin duvarına asan el bu resmin arkasına o numarayı koydu. Bu el Askerî Müze Müdürü rahmetli Muhtar Paşa'nındır: Bazan bir milletin borcunu bir kişi öder.
Fakat Suavi Askerî Müze'ye girmesine rağmen askersiz bir ihtilalde öldü. Ve bu sivil ölümün hususiyetini bozmamak ister gibi onu mavzerle ve kasaturayla değil sopayla öldürdüler.
Suavi medeni kahramanlık tabirini Türkçe'ye kendi kanıyla tercüme etti. Bu ölümün destanını şiirin büyük sesine bırakıyorum. Benim yazdığım vesikaların Suavi'sidir."
Üç İstanbul ve Mehmet Akif'ten sonra Mithat Cemal Kuntay'ın bir ölümsüz eseri daha hak ettiği yerde... Oğlak Klasikleri'nde