Sekiz yaşımdaydım annem gözlerinden sel gibi akan yaşlarına engel olamıyordu. ''Doyurun karnınızı'' deyip kocaman ekmek lokmalarına bal sürerek elimize tutuşturdu. Biz çocuklar çok heyecanlıydık ilk defa bizi uzun bir yolculuk bekliyordu. Lokmaları iki ısırıp tereğe bıraktık. ''Dönerken yiyelim'' dedi kardeşim. Köy çıkışındaki kayanın arkasında son evin görüntüsü kayboldu o an bizi evimizden yurdumuzdan uzaklara götüren arabaların içinde ağlaşmalar yükseldi. Seneler sonra o gün sürgüne gittiğimizi anladım.