"Konağın haşmetli kapısı yavaşça aralandı. İçeriden biri orta yaşlı diğeri körpe iki hanım şallarına sarınarak çıktı. Gece kandillerle uyanırken konağın önünde bekleyen hanımların yanına aynı konaktan çıkan gençten iki bey geldi. Bindikleri fayton katresine taş döşeli yollarda şıngır mıngır ilerliyor merdivenli sokakları arşınlayan kedilerin mırıltıları ve faytonların zilli çıngırakları Subaşı Mahallesi'ni inletiyordu.
Asfalt yolların bittiği şeritlerin kesildiği iki yanı beton blokların çiçeklere yer vermemiş kaldırımların bir bir yok olduğu bir yerdi burası. Yüksek binalar yerine üç yüz yaşına dayanmış iki katlı taş evleriyle esrarlı bakardı misafirlerine. Söylenenlere göre bu evlerin harcı abıhayatla karılırmış seneler önce."
Kaybolan geçmişi satın alabilir miydi Gabriela? Şuh kahkahalarıyla süslediği oryantal dansıyla büyüleyebilir miydi kâğıt toplayıcısı Ferhan'ı?
Bu albenili aşk oyunundan ziyadesiyle etkilenmişti Gülefza. Gabriela'nın yerinde o olmalıydı. Sanrılı yüreğinde besleyip büyütüyordu tek kişilik aşkını; Sille Subaşı Mahallesi'ndeki tarihi konağın tanıklığında...