Tuncer Canseven şiirleri; aşkın yalnızlığın toplumsal yaraların ve evrensel sancıların kendini yeniledikçe canlanan seslerini modern şiirin zengin dünyasıyla buluşturuyor.
"Meczup Sığıntılar Sokağı"nda gerçek ve düş harmanlanırken "Uykusu Kaçan Oyuncaklar"ın göğsünde çivileniyor yaşam. Sağanak yağmurların izlerini taşıyan dizeler zamanı ve insanı işaret ediyor. Öyle ki dizelerdeki o kutsal ıslaklık okuyucuyu bazen huzura bazen de sorgunun cenin hâline savuruyor. Çünkü biliyor şair; daha doğmadan başlar keşfin çapraz ateşi. Çağın metal yalnızlığına kendi özgün tarzı ile sokulup ince ince ironiler mayalayan şairin üslubunu en çok da kısa şiirlerindeki derin vuruşlarda görmek mümkün.Tuncer Canseven yalın kelimeler ile girdiği duygusal ve düşünsel derinliklerden yalnızlığın közlenmiş imgeleri ile çıkarak; kayıp taşlarını adımlıyor yaşamın.