"...Evet şu fesâd-ı ümmet zamânında diyâr-ı ecânibden gizli bir zındıka komitesi vâsıtasıyla Âlem-i İslâm'ın içine atılan binlerce bâtıl ve hurâfe i'tikádlar sebebiyle îmânı tehlikeye düşen ve küllî ve dehşetli tahrîbâta ve rahnelere ve yaralara ma'rûz kalan; ve "Bir kurtarıcı yok mu?" deyip kendi derdine devâ arayan mü'minlere birden Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyân semâvî yüksek hıtâbıyla "Ey insânlar ve ey ehl-i dalâletin bâtıl efkârı sebebiyle îmânı za'fa uğrayan mü'minler! Umutsuz olmayın. Her derde bir devâ her ye'se bir recâ ve her zulmete bir ziyâyı bende bulabilirsiniz. Zîrâ hak ve hakíkat huzûr ve saâdet âsâyiş ve adâlet benim elimdedir bütün zulümât benim neşrettiğim envâr sâyesinde dağılabilir ve bütün müşkiller ancak benimle halledilir. Dünyâ ve âhiret saâdetini te'mîn etmek husûsunda beyân ettiğim ahkâm cihetinde bana denk ve emsâl olacak dünyâda başka hiçbir kitâb yoktur. Çünkü ben ezel ve ebed sultânı olan bir Zât-ı Akdesin 'Âlemlerin Rabbi' unvânıyla bir fermânıyım" diye ma'nen hıtâb ediyor...