İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe(r.a) Hazretleri'nin komşularından ayyaş bir genç vardı. Bu genç sabahtan akşama kadar içer geceleri de yerinde duramaz nâralar atıp küfürler savurarak etrafı dayanılmaz derecede rahatsız ederdi.
Bir gece gencin attığı nâralar kesilince İmam sabahleyin gidip gencin başına bir hâl gelip gelmediğini araştırdı. Arkadaşları içki yüzünden kavgaya karışıp hapse atıldığını söylediler. Ebû Hanîfe Hazretleri bu duruma çok üzüldü. Hapishâneye giderek yetkililerden onu serbest bırakmalarını ricâ etti. Memurlar ancak kefâlet ile serbest bırakabileceklerini söyleyince İmâm-ı Âzam Hazretleri kefil oldu ve sarhoş komşusunu hapisten kurtardı. Durumu öğrenen genç derhâl İmâm'ın yanına koşup nedâmet gözyaşları döktü. Artık içkiye tevbe ettiğini söyledi. Bundan sonra ona lâyık bir komşu ve talebe olacağına söz verdi. Büyük İmâm gence şefkatle baktı ve hüzünlü bir sesle:
" Delikanlı; görüyorsun ya seni gerçekten biz ziyân ettik!
Sana ulaşma gayretini gösteremedik. Asıl sen bize hakkını
helâl et!" dedi.