İnsan dili yaparken dil de insanı yapar. Dil bilgiyi iletmekle kalmaz bilgiyi üretir biçimlendirir de. Öyle ki dil bir varlık taşmasıdır; kökendeki kaderdir. Uygarlık insandaki insaniliğin dile gelmesidir. Mezopotamya uygarlığın beşiği/eşiğidir ve insanın insaniliği orada mayalanmıştır. Babil coğrafi bir yer olmanın ötesinde dilin ve uygarlığın metaforik imgesidir.
Günümüzde konuşulan bütün dillerin mayalandığı kadim dil olan Aramice modern toplum yapısının ve kültürünün neşet ettiği ilksel yurt olan Mezopotamya'da zuhur etmiştir. Ayrıca Mezopotamya pagan inanışların tek tanrılı dinlere evrildiği; dillerin deneyimlerin ve düşüncelerin melezleştiği ve günümüze doğru fışkırdığı bir kaynak olmuştur. Persler Ezidiler Samiler Kürtler Ermeniler ve Asuriler-Keldaniler gibi kadim halkların tarih sahnesine çıktığı tarihe not düştüğü yerin adıdır Mezopotamya.
Mgr. François Yakan'ın titiz ve ilkeli çalışmalarının ürünü olan Keldani Harfleri ve Keldaniler adlı bu eserin tamamı Türkçe-İngilizce olarak hazırlanmış olup bir kaynak ve rehber niteliği taşımaktadır. İçerdiği bilgiyi görünür kılan görsellerle Keldani Alfabesindeki harflerin imgeleri ve semiyolojik çözümlemeleriyle Mezopotamya'nın bilinen en kapsamlı ve en eski haritasıyla bir bütünlük oluşturan bu kitap bu alandaki büyük bir boşluğu dolduracak hissedilen önemli bir ihtiyacı karşılayacak nitelikte öncü bir çalışmadır. Her ne kadar odağındaKeldaniler olsa da kapsamı çok daha ötesini içermektedir: Uygarlığı yazıyı toplumsallaşmayı bireyleşmeyi; inançları bilgileri ve kültürleri inşa süreçlerini kapsamaktadır.
Tarihe bilginin ve inanışın kökenlerine kültürlenmenin yasasına ve varoluşun uygar biçimlerinin kökenine ilgi duyan herkesin faydalanabileceği bir başucu kitabı olan Keldani Harfleri ve Keldaniler adlı bu çalışmayı okuyucuya sunmanın övüncüdür payımıza düşen.