Fransa'da özellikle genç okur kitlesi tarafından büyük ilgi gören Philippe Djian son romanı Vay...'da beklentileri boşa çıkarmıyor. Djian'ın bütün yapıtlarına damgasını vuran düş kırıklığı kararsızlık sevdiklerinin yitiminden doğan boşluk gibi temaların hikâyeye ustalıkla yedirildiği şaşırtıcı bir roman... Anlatılan kırklı yaşların sonuna gelmiş çekici ve başarılı bir iş kadını olan Michelle'in hikayesi. Babasının işlediği bir cinayet sonrası gençlik yıllarını toplumdan dışlanarak geçiren Michelle'in boşandığı kocası başarısız oğlu ilerlemiş yaşına rağmen genç bir adamla evlilik planları yapan annesi yıllardır hapishanede yatan babası mutsuz bir evlilik sürdüren ortağı ve birden fazla sevgilisi arasında dengesini yitirmeden yaşamaya çalışırken bir gece vakti tecavüze uğraması her şeyi altüst eder. Üstelik kimliği belirsiz tecavüzcü mesajlarla tacizini sürdürmektedir. Etrafındaki bütün ilişkiler altüst olurken Michelle de ummadığı bir yola sürüklenecektir. Aslında bu denli tuhaf ve karmaşık aynı zamanda hem bu kadar güçlü hem de bu kadar zayıf olduğumu düşünmüyordum. Şaşırtıcı. Yalnızlığın geçen zamanın deneyimi şaşırtıcı. İnsanın kendini tanıması -En gözüpekler bile yalpalamışlardır- ki ben yalpalamaktan fazlasını yaptım anlaşıldı. Bilmediğim bir sebeple bazen sevişmelerimize ait sahneler zihnimde baştan sona yeniden canlanıyor ve yerde kavga eden o iki kudurmuşun birkaç metre üstünde yüzer gibi olan bitene tanık oluyorum. Kendi öfkeme gösterdiğim performansa attığım tüyler ürpertici çığlıklara hayret ediyorum. Djian'ın kahramanları için yaşama girmek arenaya girmek gibidir sözünü haklı çıkaran bir roman.