1910 yılının Mayıs ayında Halley Kuyruklu Yıldızı'nın dünyaya çarpacağı söylentisi yayılır. Bu haber dünyada olduğu gibi İstanbul'da da bir panik yaratır. Kenar mahallelerdeki cahil kadınlar da bu işi kendi anlayışlarına göre yorumlarlar. Romanın kahramanı olan İrfan Galib'de bu mahallede oturmaktadır.Zengin bir ailenin oğlu olan İrfan batı ilimlerini tahsil etmiş geniş fikirli fakat tuhaflıkları olan bir gençtir. Yolda peçeli bir kadın görür. Onun çok güzel ve bilgili bir genç kız olduğunu hayal ederek peşine takılır.Bir çok tesadüften sonra bu güzelle ilgili hayaller kurar. Acemice bir konuşma girişiminden sonra kadın tarafından terslenir. Bu olay onu büyük bir kadın düşmanı yapar. Kadınların zayıflığı ile ilgili makaleler yazar.Kadınları korkutarak küçük düşürmek için Halley Kuyruklu Yıldızı ile ilgili konferanslar düzenlemeye karar verir. Anatomi astronomi fizik karışımı tuhaf konferransına bir de kuyruklu yıldızın çarpmasıyla kopacak olan kıyameti tasvir eden korkunç rüya ekler. Bir süre sonra maceraperest bir kadından mektup alır. İrfan bu mektuba coşkun ve duygulu bir cevap yazdıktan sonra konferansının ikinci bölümünü hazırlar. Ev halkını mahalle esnafını kıyametin kopacağına inandırmıştır.