"Bugün sevip yarına unutacak kadar değil... Beyaza bulayıp seni yok edecek kadar sevdim..." Bunu diyen karizmatik yakışıklı kendinden emin ateşli tutkulu âşık adam... Şimdi küstah kibirli olmasa da müsamahasız despot ve bir o kadar da tehlikeli bir buzdolabı hâline dönüşmeseydi; Masal kaldığı yerden devam edecek... ti! Ta ki korkaklığı uğruna hiç düşünmeksizin tüm gemilerini yakıp limanlarını da ardından ateşe veren gönlü kör kadın ortaya çıkana kadar... Hazal Atmaca! Geçmişi sırlarla dolu yüreği yaralarla kaplı kendine güvenen ama erkeklere asla güvenmeyen gözyaşları içinde aşkından ölse bile burnunu sevdiği erkeğin mendiline silmeyen... Gururlu masum inatçı tutkulu ve bir o kadar korkak bir âşıktı... Ya da öyle sanıyordu! Yanlış anlaşılmalar uğruna en savunmasız oldukları anda geçmişlerinde yaşadıkları giz dolu pençelerin etlerine batmasıyla geleceğin sırlı yarasından kaçmayı kafalarına koyan âşıklar... Kadere çelme takıp kendi hayatlarına yön vermeye karar verince yapacakları en büyük yanlışa bile isteye imza atma gafletinde bulundular... Hayır tabii ki bu nikâh defteri değil olsa olsa yürekteki şeytanın başlattığı intikam senaryosunun nefret oyunu olurdu! Onlar susmaktan yüreklerinde pas tutmuş kimselerin merak etmediği sır geçmişleriyle yüzleşirken birbirlerinin yüreğinde açtığı hazin yarayı sarabilecek mi?