Hatalar hiç yapmamız gereken yerde duruyorlar. Sanki daha biz varolmadan önce bizi bekliyorlar. Önceden yazılmış çizilmiş bir oyun bir kurgu. Hatalar bir figüran gibi cansız. Bir dokunuşla canlanıyor. Seni bekleyen tüm olmazlar oluyor. Aslalar imkansızlığını yitiriyor senden bi haber. Figüran artık canlı. Konuşabiliyor. Durduğu yerde durmuyor. Yapmaman gerekeni söylüyor sana. Bir bir çarpıyor suratına. Yapmamalıydım diyorsun. Hepsi bir hataydı keşke diyorsun keşke yapmasaydım. Hata hayatın şeytanı. Kurallara aykırı. Hata yaparsan lanetlenirsin. Hata sana aşağılayıcı gözlerle baktırır. Hata ölene kadar arkandan gelir. Figüran da seninle birlikte susar. Ben gidersem unutulur dersin. Ama hayat başka figüranları da konuşturur ardından. Kimseler sana söylemezdi belki ama her insan hata yapar. Bazıları açık verir bazıları ise ölene dek saklar. Tek fark budur işte. Oysa bilmen gereken tek şey hatasız kul olmaz.