"Şair Kapıları" ile "Fotoğraf ve Şiir"i buluşturup sanata ve edebiyata bakışımızı değiştiren Adil Okay aynı zamanda bu çalışmayla barışı ve kardeşliği kadim topraklarda pekiştiren bir işlev üstlendi. Özlenen bir şeydi bu. Bunun göstergesi sergiyi gezen çeşitli kesimlerden insanların varlığıydı. Siyasetçisinden akademisyenine sanatçısından işçisine gazetecisinden esnafına öğrenciden işsizine uzanan çizgide bir insan mozaiği. Bir kere daha inandım ki sanat buluşturur. Serginin fotoğrafları ile birlikte şiirlerinin kitaplaşması da çok sevindirici.
Giderek "Şair Kapıları"nın insanlığa açılan bir kapı olması sevincimizi arttıracaktır."
Ahmet Ada
"İnsanlık tarihinin üç önemli iletişim aracı: Yazı Ses ve Görüntü. Fotoğraf yazı ve sese oranla en genç en demokratik olan bir iletişim aracı. Her yerde Cepte Dergide Gazetede Tıpta Uzay çalışmalarında Sokakta Evde İşyerinde... Kısaca bilim ve sanatın vazgeçilmezi. Nihayetinde eline görüntü kaydeden bir araç alan herkes kayıt yapabilir ki mobese kameraları 7/24 çalışıyor. Peki her görüntü fotoğraf mı? Teknik olarak belki ama içerik olarak değil. Fotoğraf bir bakış açısı bir dünya görüşü gerektirir. Yani sayısal bir takım değerlerin makineye yüklenmesi yetmiyor. Vizöre yerleştirilen gözün ardında bilgi ve birikim gerektiriyor. Adil Okay yaşama yaşamındaki nesnelere bir anlam yüklüyor yüklediklerini öykü şiir ve fotoğraf ile kalıcılaştırıyor. Bir sanat dalı başka bir sanat dalının platosu olabilir. Okay bu platolar arası ilişkiyi "Sözler ve İzler"den yola çıkarak hem sergi hem de kitap çalışması ile gerçekleştirmiş.
"Şair Kapıları" fotoğraflarla birlikte sese dönüşüyor duyuyor musunuz?"
Özcan Yaman
Adil Okay'ın "ŞAİR KAPILARI"NA DİPNOTU
"Şair Kapıları"nda yer alan fotoğrafların çoğu sürgün yaşamım boyunca üç kıtadan (Afrika Asya ve Avrupa) çektiğim karelerden derlenmiştir. Şiirlerin büyük çoğunluğu ise kitapta yer alan kapılar için yazılmıştır. Öncelikle kitaba şiirleriyle katkı sunan tüm şairlere teşekkür ediyorum. Onların sayesinde iki sanat disiplini; "Şiir ve Fotoğraf" buluşmuş oldu.
Çalışma kitaplaşmadan önce açtığım fotoğraf sergisini "Şair Kapıları - 40 Kapı 40 Şair" diye adlandırmıştım. Bildiğiniz gibi "40" bizim coğrafyada sadece bir rakam değil aynı zamanda başlı başına bir metafor. O nedenle katkı sunan şair ve fotoğraf sayısı 40'ı geçse de önsözümde yer alan "40 Kapı" ifadesini değiştirmedim. Bunu bir sembol olarak düşünmenizi diliyorum. Elimdeki basit kompakt makinelerle yapmaya çalıştığım sözünü ettiğim bu "Sembol ve Metafor"ları 'anda durdurmak'tı. Bu nedenle okuyucuları izleyicileri "Teknik gözden Kuralcı bakıştan" geçici olarak uzak durmaya ve "Kapılar ve Şiirler"le birlikte Sınırlar Sınıflar Kimlikler Kültürler ve Çağlar arasında yolculuğa çıkmaya davet ediyorum.
Diğer yandan kitapta yer alan kapıların hangi coğrafyadan olduklarına dair dipnot bulamayacaksınız. Bu unutma değil bilinçli bir tercihtir. Öncelikle okuyucunun izleyicinin düş gücünün harekete geçmesini istedim. Sonuçta kapıların örttüğü (veya açtığı): "Korku-Sevinç Zafer-Yengi Utanç-Gönenç Varlık-Yokluk Çirkinlik-Güzellik Kan ve Ter..." insanlığın eseridir. Bu saydıklarım da sadece doğal evrim (determinizm) değil insan iradesinin (volontarizm) sonuçlardır. Kapıların hep "barış"a açılması da yine "İnsan"ın eseri olacaktır."
KATKI SUNAN ŞAİRLER
A. Rahim Kılıç Âba Müslim Çelik Ahmet Ada Ahmet Çakmak Ahmet Günbaş Ahmet Telli Arife Kalender Arzu Demir Ayten Mutlu Berivan Kaya Cafer Demirtaş Celal Soycan Cevahir Bedel Enis Akın Fatma Aras Gökçenur Ç. Halide Yıldırım Hayati Baki Hüseyin Peker İlker İşgören Kenan Yücel küçük İskender Levent Karataş Metin Cengiz Metin Kaya Metin Kaygalak Mitat Çelik Murathan Çarboğa Mustafa Güçlü Mustafa Köz Muzaffer Kale Müesser Yeniay Nalan Çelik Nevin Koçoğlu Nilay Özer Nisa Leyla Nurettin Taşçı Ogün Kaymak Perihan Baykal Sabahattin Yalkın Selim Temo Sema Güler Sennur Sezer Sezai Sarıoğlu Sina Akyol Şaban Akbaba Şükrü Erbaş Tuğrul Keskin Turgay Fişekçi Türker Özşekerli Yaprak Öz Yavuz Özdem Yılmaz Odabaşı Zehra Betül Zeynel Çok Zeynep Köylü.