Descartes ölümünden sonra yayımlanan aklın ve yetilerinin kullanılması yoluyla hakikate nasıl ulaşılacağı üzerine bir deneme olarak kaleme aldığı eseri Tabiat Işığı ile Hakikati Arama ile öncelikle "tabiat ışığı" belirlemesini tanımlıyor ve Türkçede "Düşünüyorum o halde varım" olarak ünlenen Cogito ergo sum aforizmasının hiçbir kuşku götürmeyeceği üzerine oluşturduğu felsefesinin temelini anlatıyor.
Eudoxe Poliandre ve Epistémon adlarını verdiği hayali üç kişinin konuşması aracılığıyla kendi felsefi ve düşünsel dünyasını mükemmel bir biçimde ifade eden Descartes şu yaklaşımın kanıtlanmasını amaçlıyor:
"Tabiatın saf ışığı sıradan bir insanın dine ve felsefeye ihtiyaç duymadan her şey hakkındaki düşüncesini görüşünü belirler ve en gizemli bilimlerin derinliklerine bile ulaşır."