"Sizin hiç babanız öldü mü?" diye sorar bir şiirinde Cemal Süreya. Tülay Pırlant'ın "Tekrar Buluşuncaya Kadar" kitabı bize bu dizenin diğer kutbundan bakmamızı sağlayacak bir dünya sunuyor. Dahası kurmaca da değil bu dünya. Gerçeğin de ötesinde bir gerçek. Acı eşiğinin aşıldığı; kalbin beşeri bütün vasıflarından arındığı Yaradan'a yöneldiği bütün zamanları tek bir an'ın derinliğine sığdırdığı ve her iki dünyaya da bu 'sığmışlığın-sığınmışlığın' merkezinden baktığı bir hal içinde doğuyor kelimeler Tülay Pırlant'ın kaleminde. Tarifine "kelimelerin kifayetsiz kaldığı" bir ıstırabın içinden geçen bir annenin sesine-sessiz çığlığına yöneliyoruz bu kitapla. Bununla birlikte "acıya göğüs germekle kemale ermiş" bir kalbin sıcacık sesini de kuşanıyoruz satırlar boyunca. Ölümün başka bir hal içinde yeniden yeniden var oluşlara açılan bir kapı olduğunu hatırlayan ve hatırlatan Pırlant'ın "Tekrar Buluşuncaya Kadar" kitabı sanatsal gerçekliğin hayatın gerçeği karşısında nasıl bir direnme gücü verdiğinin de en güzel kanıtlarından biri olarak yerini alacak hayatınızda...