Tıynetin nâ pâk ise hayr umma sen germâbeden
Önce tathîr-i kalb et sonra tathîr-i beden
Klasik Türk edebiyatında farklı konularda yazılmış birçok nazım türü bulunmaktadır. Bu türlerden biri de Osmanlı'da sosyal hayatın önemli bir parçası durumundaki hamamlar hamamlarla ilgili unsurlar ve hamamlarda görülüp yaşananların anlatıldığı "hammâmiyyeler"dir. Divan şairleri mensup oldukları edebiyat geleneğinin sahip olduğu kurallara da sadık kalarak hamamla ilgili unsurları hamamlarda kullanılan eşyaları ve buralarda yaşananları çeşitli tasvirler hayaller ve edebî sanatlarla birlikte onlara birtakım anlamlar yükleyerek şiirlerinde başarıyla kullanmışlardır. Bu kullanım tamamen hamamı konu alan ve hammâmiyye olarak adlandırılan müstakil şiirler şeklinde olabildiği gibi çeşitli nazım şekilleri içerisinde hamam ve hamamla ilgili bazı unsurların işlendiği beyitler şeklinde de karşımıza çıkmaktadır.
Elinizdeki bu çalışmada klasik Türk edebiyatının en renkli ve ilgi çekici nazım türlerinden biri olan hammâmiyye türünü tercih eden şairler bu türde yazılan şiirler ile bu şiirlerin şekil ve muhteva özellikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca hem divan şairlerinin farklılık arayışlarının bir ürünü olması hem de sosyal hayatın önemli bir parçası durumundaki hamam kültürünün klasik şiire yansımasının en güzel örnekleri olmasından hareketle bu şiirler üzerinde birtakım değerlendirmeler yapılarak bazı açıklamalarda bulunulmuştur.