Muhlis Şutanrıkulu; Aslında anlattıklarım hayat oyununun dramatik figürleridir. Sevdadan yana doğadan yana fakirlikten yana çok çekmişiz ezilmişiz hayatın ağır yüküyle. Kimi gün kar borana fırtınaya tutulup Azrail'e teslim olmuşuz kimi zaman sevdiğimizin kurşununa hedef olmuşuz. Çaresizlikten çareler arayıp yanlış tercihlerde bulunmuşuz. Adına sevda türküleri yazdığımız sevdiğimizin gün gelmiş üzerine ağıtlar yakmışız. Kırçiçekleri açan dağlarda gün gelmiş karda yolumuzu kayıp edip canımızdan olmuşuz. Koynumuzdaki yarimizin ihanetini görüp yaşama hakkını elinden almışız. Doğa hayat acımasız oldukça biz de insanlığımızdan uzaklaşıp hayata yenilmişiz. Umut çiçeklerinin açmasını beklemiş yanık sevda türkülerine gönül salmışız. Unuttuğumuz bir şey varmış hayata Azrail sevda türküleri söylemezmiş.