Henüz yaşanmamış yakın bir geleceği anlattığı Destina'da "Bu romanda yazılı her şey doğru hiçbir şey gerçek değildir" diyor Mine G. Kırıkkanat. Bu yakın gelecekte İstanbul Küresel Yönetişim'in idaresine geçmiş Türkler de göç ettikleri farklı ülkelerde asimilasyona uğramıştır. Haç ile Hilal'in savaşı sona ermiş yerini Hıristiyanlığın mezhep çatışması almıştır. Bu savaşın galibini Roma'nın ilk Hıristiyan imparatoru olan ve Konstantinopolis'i başkent yaparak Hıristiyanlığa armağan eden Büyük Konstantin'in soyundan gelen bir vârisin bulunması ya da tam tersi ortadan kaldırılması belirleyecektir. Konuya ve bölgeye hâkim olmaları nedeniyle seçilen üç Türk ajan rüyaların izinden giderek çıktıkları zaman yolculuğunda kıyasıya bir mücadelenin tam ortasında bulacaklardır kendilerini. Soluk soluğa bir maceranın film kareleri gibi aktığı müthiş bir hayal gücünün ürünü Destina okurun elinden bırakamayacağı ve uzun süre etkisinden kurtulamayacağı son derece çarpıcı bir roman.