Bu kudretliliğe bu büyük tour joué'ye çevrilen bir dümene ve tamamlanan bir büyük tura gülerken işitilebilen bir James Joyce vardır. Ulysses'in dümenlerinden ve turlarından hilelerinden kurnazlıklarından ve geri dönüşünden her şeyden geri döndüğünde tamamladığı büyük turundan söz ediyorum.
-Jacques Derrida-
"Yapmaya çalıştığım şey ile kilisedeki ayin arasında bir benzerlik yok mu sence de? Ben de gündelik hayatın ekmeğini kalıcı sanat değeri olan bir şeye dönüştürerek insanlara bir tür zihinsel zevk ya da manevi haz vermeye çalışıyorum" der Joyce kardeşi Stanislaus'a. Sanatına kutsal bir misyon yükleyen Joyce hayata uhrevi değil dünyevi bir büyü verme çabasındadır. Joyce'ta gündelik olanla sanatsal olan birbirini dışlayan bir çelişki olarak değil birbirini besleyen bir ilişki olarak durur. İşte Joyce'un gündelik hayatına ışık tutan bu mektuplarda yalnızca sanatının arkasında yatan özel hayatını değil aynı zamanda sanatının kendisini okuruz.