Ulus'ta minibüsten inip de Ankara Gazetesinin bulunduğu yere doğru yürürken Gima'nın yanına geldiğinde yaklaşık iki buçuk yıl önce buraya bir uçağın düşüp büyük bir felâkete neden olduğunu hatırlayarak irkildi. Fakülte Hastanesinde yakından tanık olduğu ölümler de ne hikmetse hep orada yaşam arayanların başına geliyordu... O Hastane'de yaşamı bulduğuna inanan kendisi de o gün oraya gelseydi tıpkı o gün burada başına uçak düşen bahtsızlardan biri olarak belki de şu an hayatta olmayabilirdi. Sonuçta bu dünyada hayat her yerde ölümle yan yana idi ve boştu...
Elinde Fakülte Hastanesinin yazılı olduğu defteri Yazgan'a uzatan iş yerindeki arkadaşı Hayrettin
Demek senin Laborant'ın hikâyesi böyle...
Evet...
Ama sonu hiç de iyi değil...