Bu fotoğraf albümünün meşum hikâyesi 6 Eylül 1955 günü öğle saatlerinde Galata'da Eski Gümrük Sokak'taki bir ofisin çalan telefonu ve alınan beklenmedik haberle başlar. Patriklik Fotoğrafçısı ve gazeteci Dimitrios Kalumenos fotoğraf makinesini kaptığı gibi sokağa fırlar ve iki gün boyunca soluğu kesilse de aralıksız sürdüreceği hayatının en zor ve en acı belgeleme faaliyeti başlamış olur. 6/7 Eylül 1955 yıkımının yağmanın şiddetin tecavüzlerin ve ateşe vermenin ortasında uzun trençkotuyla bir adam bildiği dünyanın yüzyıllardır ayakta duran ibadethanelerin mezarlıkların manastırların ve bir halkın kadim bir kültürün tarumar edilişinin tanığıdır. Korku içinde bir tanık şaşkın bir tanık öfkeli bir tanık... Kalumenos'un iki gün içinde çektiği 1500 kare fotoğraf yıkıcı bir soğukluk yılları aşıp gelen bir çığlık vahşi bir estetikle zihinlere mıh gibi çakılır... Dimitrios Kalumenos halkının dininin ve kültürünün maruz kaldığı saldırıyı belgelemesinin bedelini ağır öder. Yaşanan yıkım yetmezmiş gibi çektiği fotoğraflar nedeniyle önce hapis sonra da vatanı diye bildiği tek yerden kovulmayla cezalandırılır. İstanbul'u bir daha hiç göremez. 6/7 Eylülün 60. yıldönümünde Dimitrios Kalumenos'un arşivinden ilk kez günışığına çıkan 60 fotoğrafla sizleri çok da uzak olmayan bir güne çok da uzak olmayan bir coğrafyaya birlikte bakmaya davet ediyoruz. Bugünkü Patriklik Fotoğrafçısı Nikolaos Manginas'ın ölümünden önce halefi Dimitrios Kalumenos'la yaptığı son mülakat ve gazeteci Serdar Korucu'nun detaylı metinleriyle de beslenen bu fotoğraf albümü ayrıca alanında efsane fotoğrafçının Türkçe'de ve Türkiye'de yayımlanmış ilk eseri olma özelliğini de taşıyor.