Evrenin yaratılışının ardındaki eli keşfedeceksiniz
"Tanrı zar atmaz!" İşte izafiyet teorisinin babası Albert Einstein'ın doğayı yönlendirenin rastlantı olmadığını söylemek için verdiği karşılık budur. Karşısında ise fizikteki sonsuz küçükler alanının kurucusu Niels Bohr vardır ve tam tersini düşünüyordur. Ona göre temel parçacıkların öngörülemez hareketleri kesinlikle rastlantıya bağlıdır.
Peki bu konuda günümüzde hangi noktadayız?
Tartışma bugün hiç olmadığı kadar hararetli. Bazılarına göre büyük belirsizlik ilkesini tartışmak bile imkânsız: Madde ve var olan diğer her şey rastlantının insafına kalmış. Ötekiler için ise gerçeklik bizim bilemediğimiz yasalara bağlı. Onlara göre bilimdeki son gelişmeler de Büyük Patlama'nın ateşini yakanın rastlantı olmadığını gösteriyor.
Belki de ilk kez bu soruya bir cevap vermenin eşiğindeyiz. CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'yla yapılan deneyler ve uzayda Planck Uydusu'yla gerçekleştirilen ölçümler bizi yanıta hiç olmadığımız kadar yaklaştırdı.
Tüm bunlar rastlantının sonuna geldiğimiz anlamını mı taşıyor?