Mehmet yalvarırcasına konuşuyordu. İnliyordu muhtarın karşısında. Muhtar da duygulandı Mehmet'in bu haline burnunun direği sızladı. Omuzlarından tutup kendine çekti. Sarıldı cesaretine sarıldı kara gözlerine sarıldı kahramanlık türkülerinin çağıldadığı minik yüreğe...
- Aslan Mehmet'im diyordu. Ağlamaklı titrek sesiyle... Mehmet'im işte küffar Müslüman'ın en küçüğünde bile var olan bu cesaretten korkar. Müslüman'ın ferasetinden korkar. Hepsini alır ölüme götürür öleceklerini bildikleri halde yal-varmayan dillerindeki asaletten korkar. Sıraya dizer öldürür. Geçer karşısına seyreder. Soğuk benizlerindeki o vakardan korkar. Onların tek güvencesi ellerindeki lüks silahları pahalı tüfekleri... Ama bizim yanımızda ve ardımızda Allah (c.c.) var. Ona güveneni yarı yolda bırakmaz. Sığınanı ittirip atmaz.