Ömründe böyle bir güzellik görmemişti. O kadar sade bir güzelliğe sahipti ki dünyanın en iyi şairleri dahi güzelliğini anlatmakta zorlanırlardı. Gökyüzünün enginliğini anımsatan masmavi gözleri güneşin ışınlarıyla taçlandırdığı altın sarısı saçları buğday rengi teniyle muazzam bir uyum içerisindeydi. Yüzünün güzelliği ise meleklerin bile kıskanıp yanında yüzlerini saklayacakları kadar kusursuzdu. (Dilleri ayrı ırkları ayrı hayatları ayrı dünyaları ayrı bir tek güneşte yeşile çalan ela gözler ve aşk ortak noktaları olacaktı.)