Orhan Çelik'in romanı bir insanlık dramını insanlık onurunu Avrupa'ya akan mülteci serüvenini konu ediniyor. Bu mülteci akını 12 Eylül 1980 darbesinden sonra başladı ve 1984 sonrası Kürdistan'daki fiili savaş durumundan sonra 2000'lere kadar yoğun biçimde devam etti. General Evren'den kaçan mültecilerin Meriç Nehri'ndeki boğulmuş görüntüleri o zamanlar Yunanistan'da olağan karşılanır olmuştu. Solcular Kürtler Aleviler Ermeniler arta kalmış Rumlar Süryaniler yasal veya yasal olmayan biçimde kaçış yollarındaydılar o zamanları. TC yurttaşları General Evren sayesinde Avrupa'ya vizesiz gitme hakkını yitirdiler.
Şimdi Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle Avrupa kıtası çok daha yoğun bir mülteci akını ile yüz yüze. 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana böylesi bir mülteci sorunu ile karşılaşılmadı. Suriye'den kaçanlar şimdi Türkiye'den de kaçma telaşında. Çünkü Ortadoğu'daki yangının buralara da sıçrama korkusu içindeler.
Orhan Çelik'in romanı mülteciliğin epik destansı bir anlatımı. Hak ettiği yankı ve ilgiyi yakalayacağına inanıyorum.
Ragıp Zarakolu