... Oysa bugüne kadar çok şey söylendi çok araştırmalar yapıldı. Buna rağmen hâlâ işlenmemiş ham bir çöl arazisi gibidir.
Susuzluğu kolay kolay geçeceğe de benzemez. Sulandıkça fazlasını istiyor su içtikçe susuzluğu artıyor. İdeallerdeki değişim gerçekleşmediği sürece bunun böyle olması doğaldır. Kaldı ki değişime olan ihtiyaç da gün be gün artmaktadır. Bu talebe paralel olarak İslam alemine egemen siyasal rejimlerin dışa bağımlılığı her zamankinden daha çok artmakta iç çekişmeler bünyesel zaaflar çoğalmakta bilimsel ve teknolojik geri kalmışlık daha belirginleşmekte yani çöküş hızlanmaktadır. Dünya düzeyinde bir zulüm süreci göze çarpmaktadır. Ekonomik politik ve militarist evrensel zulmün şiddetini arttırmış olması bu çöküşün en somut göstergesidir.
Dünya ahlak alanında ve değerler dünyasında uçuruma doğru yuvarlanmaktadır. Doğa ve çevre tehlikeli biiçimde tahrip edilmekte dünya gün be gün insan hayvan ve bitkiler için yaşanmaz hale gelmektedir.