Kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmayınca akışına bırakırız hayatı.
Mücadelesinin son durağı olarak uzak diyarlara dikmişti gözünü Fırat. Rüzgâra teslim olmuştu artık. Beyaz düş dediği kara kışın hüzünle yoğrulduğu gri gecelerin içinde buldu kendini. Sibirya'da yaşıyor orada çalışıyordu artık. Yakın tarihin belli dönemlerinde sürgünleri ağırlayan bu diyarda kendisi gibi vatan özlemi çeken Türk işçilerle aynı karavanaya sallıyordu kaşığını. Hüsnü Baba'ydı öz babasından daha çok sevdiği en yakın akrabası belki de.
Adını aşk koyamadığı pek çok duygu besledi kalbinde ama hiçbirisi de "aşk" kadar değer bulmadı gözünde. Ta ki vatanına özlem duyup gönlünce tatil geçirmek için geldiği Marmaris'te İrem Su'yu tanıyana kadar... Peki hayatının merkezine koyduğu tertemiz duygular beslediği bu kız kimdi?
"Aşk"ın mor rengini okuyacaksınız.