Hiçbir sır saklı kalmaz bu hayatta ve hiç kimse göründüğü kadar masum değildir.
Geçmişin gölgeleri yavaş yavaş yok olup yerini acı dolu ama sırlardan arınmış berrak günlere bırakırken Armin de hayatı için önemli bir karar vermek zorundadır. Ya geçmişi ve acılarını bir kenara bırakıp sevdiği adamın peşinden gidecektir ya da yorgun kalbine yenik düşüp her şeyden vazgeçecektir.
Yalanlar... Sırlar... Artık hiçbir şey gizli kalmayacaktır. Yağız yıllar öncesinin anıları içinde kaybolup giderken Armin de kendisiyle savaş verecektir.
Mutlu son hiç bu kadar zor ama bir o kadar özel olmamıştı.
"Sessiz çığlıklarınla sağır olduğum bu hayatımda gözlerindeki o pırıltıyı gördükçe kör olmak istiyorum. Benim için atmayan kalbinin sesini duydukça kalbimi durdurmak istiyorum. Bir kez güldüremediğim dudaklarını gördükçe susmak istiyorum. Kimsenin seni kırmasına izin vermezken ben kırdıkça daha çok parçalanıyorum. Duvarlarımı seninle yıktım. Cam gibi duran mavi gözlerine bakarken eridim. Sen üşürken ben titredim. Sen ağlarken benim gözlerim kızardı. Sen kızarken ben sinirlendim. Sen mutluyken ben güldüm. Seni beklerken yoruldum. Ben beklemekten vazgeçmiyorum sevdiğim ama seni severken ben öldüm."