-Ah Cengiz'im bu soruyu kendime çok sordum.
-Sonuç!
-Bulabildiğim tek yanıt...
-E devam et!
-Sensin.
-Ben mi? Ne demek istiyorsun? Yaşadıklarımıza hürmeten seni dinliyorum. Ve sen bunun üzerine mi utanmayarak benimle alay etmeye yelteniyorsun? Lanet olsun! Bu ne cüret?
-Hayır asla! Lütfen beni yanlış anlama.
-O vakit şuan yaptıklarına yapmaya çalıştıklarına ne denir?
-Kavuşabilme sevdiğine kavuşabilme mücadelesi... Sensin. Çünkü şuanda olduğu gibi mazide de delicesine seni sevmekteydim. Aldattığına dair duyduğum öfkem sevdamın boyutundaydı. Delicesine sevdiğim beni aldatamaz diyen yüreğimin intikam açlığıydı.
-Peki ne oldu da şuan buradasın?